Myom, rahmin düz kas tabakasından kaynaklı, kadınlarda gözlenen, en sık iyi huylu tümörlerdir. Amerika’da yapılan bir çalışmada, sokaktan geçen, üreme çağındaki kadınlarda MR görüntüleme yapıldıpında, kadınların %75’inde, değişik büyüklüklerde myomlar saptanmıştır. Burada, myoma müdahale edilmesini gerektiren şey, myomun herhangi bir şikayete neden olup olmamasıdır.

Myomlar yerleşim yerlerine göre 3’e ayrılmaktadır. Bunlardan ilki, rahmin her ay kanayan dokusu olan endometriumdan kaynaklanan submüköz myomlardır. Bunlar, büyüklüğüne bakılmaksızın hastalarda en sık kanama şikayeti oluştururlar. İkinci olarak, rahmin kas dokusundan kaynaklanan myomlara intramural myomlar denmektedir. Bu myomlar hem kanama yapabilirler, hem rahmi büyütebilirler, yerleştiği yere göre bebek oluşmasını da engelleyebilirler. Bunların olması durumunda da hastaya mutlaka cerrahi ile müdahale edilmelidir. Rahmin karın içi bölümünden kaynaklı myomlara da subseröz myomlar denmektedir. Bunlar büyümek için daha geniş yer bulduklarından dev boyutlara ulaşabilir. Büyük boyutlara ulaştıkları zaman önde idrar kesesine, arkada bağırsaklara bası yaparlar. İdrar kesesine bası yaparlarsa, idrar zorlukları, idrar kaçırmalar, devamlı bir idrar hissi, oluşabilir. Bu şikayetle başvuran hastalarda ameliyat seçeneği mutlaka düşünülmelidir. Eğer arka tarafa yerleşmişse, o zaman bağırsaklara bası yapabilirler, bu durumda hastada konstipasyon denilen kabızlık semptomları olabilir ya da arka tarafta devamlı bir dolgunluk hissi olabilir. Bu durumlarda da ameliyat düşünülmelidir. Bunlar bazen çok büyük boyutlara ulaşıp hastanın karnında eline gelebilirler, burada da yine ameliyat seçeneği mutlaka düşünülmelidir.